Kategori: KÖŞESİZLİK YAZILARI
GÜNCEL
Ben kendi ülkemde bayrak çekmeye pek sıcak bakmam Bunda atalarımın fütuhatçı ruhunun ve belki birazda tarih öğretmeni olmamın etkisi vardır diye düşünüyorum Kendi evime bayrak asmayı da anlamlı bulmam. Lakin bir terörist annesinin ölen evladının cenazesinin bulunduğu eve Türk bayrağı asmasını anlamlı bulurum. Bu olaydan: Kanla beslenen dış mihraklarında Seçim öncesi terör örgütleriyle sıcak temas kurup Seçimi kazandıktan sonra “çemkiren” siyasetçilerinde Siyaseti suya sabuna dokunmama gayreti sanan politik kişilerinde Eyyama uymayı marifet zanneden aydınlarında bir anlam…
“Söz ola kese başı” “Söz ola kese savaşı.” Ne baş kesen nede savaşı kesen söz var ortada Haliyle Savaşın en kirlisi devam ediyor Söz çok. Siyasetçide, Yazarda,Çizerde, Aydında, Cahilde… Konuşuyorlar. On yıldır konuşuyorlar… Otuz yıldır konuşuyorlar… Yüzyıldır konuşuyorlar… Havanda su dövüyorlar ki, yüz yıl sonrada arkalarına dönüp baktıklarında gördükleri, bir arpa boyu bile yol alamadıkları gerçeğidir. Hala kundaktaki bebeler can veriyor, siviller öldürülüyor ve herkes etkili ve yetkililer dâhil ya konuşuyor, ya ağlaşıyor. Sorunla boğuşuluyor,…
98 yıl önce bir millet; “birlikte yaşama iradesini” “Etnik” kimliğinin önüne koyarak Kendisine” hücum” etmeyi değil “Ölmeyi” emreden komutana Uyarak bir “destan” yarattı. “Çanakkale geçilmez.” Bu söylemin açılımını Akif Şiirleştirdi; “Asım’ın nesli… Diyordum ya… Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.” Bu bilinç “Kuvayı milliyeyi” de besledi. Bir imparatorluğun küllerinden Yedi düvele rağmen bir cumhuriyet çıkarıldı 98 yıl sonra bir siyasi irade “etnik kimliği”, “Birlikte yaşama iradesinin” önüne koyarak Bir süreç başlattı. “Çanakkale bir kez geçilmekle bir şey olmaz…!” Bu söylemin açılımını…
Kardeştiler. Yedikleri içtikleri ayrı gidiyordu. Neredeyse ”iki millet” ” tek parlamento” oluyorduk. Her şey “kardeşim Esat” noktasındaydı. Sonra bir rüzgâr esti “Arap baharı” adın da. Kırk yıllık Esat, Eset oldu. Eset kardeşin diktatör olduğunu, Suriye’nin hiçte demokratik olmadığını keşfettik. Arap baharı çerçevesinde Suriyelilerinde “demokrasiyi” hak ettiklerini düşünmeye başladık. Batı rüzgârlarını arkamıza alarak, inşallah Suriye’nin de diğer Müslüman memleketler gibi demokratikleşeceğini düşündük. Estik, gürledik. Suriye halkına güzel günler vaat ettik. Gerçi güzel günler gelmedi. Gelen, her…
Ekonomisi İranlı rüşvetçinin himmetiyle ayakta duran Dış politikası “stratejik derinlikten” “değerli yalnızlığa” evrilen Adaleti ve emniyeti partililerle cemaatçiler arasında paylaşılmış Üniversiteleri suskun yada iktidar ihtiyaç duyduğunda ses veren Eğitimi insanları formatlama merkezi olarak gören bu yüzden yaptığı her şeyin merkezine kadrolaşmayı koyan vatandaşlarının bir kısmını ben gidersem “her şeyinizi kaybedersiniz” havucu bir kısmını da “adliye – maliye” sopasıyla kontrol altında tutan bir Türkiye Takiye Türkiye’si Somali’li insanlara ağlayıp soma ya uğramamak …