Yazar: Mehmet ÇEVİK
Ölünün öldüğünden Emin olma halidir Birinci gün Ümit ve hüzün “Uyudun uyanamadın” Olacak İkinci gün Elem ve keder “Giden memnun ki yerinden” Üçüncü gün ve son Gerçek ve yaşam “insan için liman yok, Sahil yok zaman için O geçer biz göçeriz” …Vakte Ölünün öldüğünden Yaşayanın, Emin olma halidir
Doğuyor insan, ölüyor insan Hayat devir daim yapıyor Doldur boşalt misali Her anı monoton renksiz Bazen gökkuşağı renginde zengin Lakin gene de tek düze hissiz Doğuyor yaşıyor ölüyor insan Doğum ve ölüm arasında Mekik dokuyor bilinçsiz Hayat denilen deseni Zamana vuruyor Birbirinden habersiz Doğuyor “muş” gibi Yaşıyor “muş” gibi yapıyor Ölümü, gerçekten yaşıyor insan “Mış” gibilerden uzak hilesiz
Yenilmez bir muktedir Bir kurum başkanını El çantası misali Yanında taşıyordu Tanrısını yanında taşıyan Peygamber gibiydi adam Söylüyor kutsatıyor Onaylatıp uyguluyordu
Üzmemek için reisi Allahın hükmünü Kapitalizmin kuralına uydurdular Sevaba yakın mekruh saydılar faizi
İnsanlarla ilişkilerimde kullandığım Canımsın kelimesinin Zaman -zaman müstehzi bakışlarla Karşılandığını görüyorum Biliyorum Sebebinin kelimenin Cinsellik içerdiği düşüncesi Olduğunu düşünüyorum. Oysa ben kelimeyi Saydam ve samimi Duygularla kullanıyorum Ca-nım-sın Canım Şunu söylemeliyim ki Kelimenin benim için rengi yoktur Kelimede pembe rengi görenler Samimiyet ve cinselliği Beyaz rengini görenler Samimiyet ve teslimiyeti Kelimeye yükledikleri için O müstehzi tavrı Alıyor olabilirler Saygı duyarım Ben kelimeyi türkuaz renginde Samimiyet ve masumiyet Olarak kullanıyorum. Müsterihim Samimiyet parantezindeki; Cinselliği de Teslimiyeti…