Yazar: Mehmet ÇEVİK
Kuranı kerim sürelerin İniş sırasına göre tertip edilmesinin Veya edilmemesinin bir önemi vardır. Günümüzde Kuranı İniş sırasına göre okumak İslamın doğru anlaşılması Müslüman’ın anladığı ile Amel etmesi açısından Önemi büyüktür Şöyle ki: Alak Oku diye başlayan bir din İnsanın nasıl yaratıldığını Yaratanın nasıl bir kerem sahibi olduğunu İnsanlara bilmediğini öğrettiğin söylüyor Bilgiye vurgu yapıyor Tekrar oku diyor ve Kaleme atıfta bulunuyor Zaten indirilen ikinci sürede Kalem Kalem Oku diyerek bilgiye vurgu yaptıktan sonra Kalem üzerine and içiyor Okuyanın yazmadığı Yazanın…
Kestim Cumhuriyetin Yüzüncü yılına Ramak kala Gövdeden de Daldan da Yapraktan da Meyveden de Kestim ümidimi Her birinin Atatürk’ün Gençliğe hitabesinde Ön gördüğü Derde duçar Olduklarını düşünüyorum Kökün sağlam Toprağın bereketli Olduğunu biliyorum Bu ülkede “İlmi, irfanı, vicdanı hür” Karakteri “özgürlük ve bağımsızlık” olan Bu topraklardaki bu köke Can suyu vermek için “Muhtaç olduğu kudretin Damarlarındaki asil kanda” Olduğunun bilincinde Milyonların varlığını biliyorum. Bu yüzden enseyi karartmıyorum Nice yıllara Cumhuriyet Gerçek demokrasi ile Kavuşmak ümidi ile… Diyorum
Yirmi birinci yüz yılda Allahın islamını yaşamak Ancak: Yalanı uhrevi spor haline getiren İslamın yapma dediği her şeyi “Darul harp” kılıfı içinde yapan İçinde bulunduğu cinnet halini “Cihat” diye sunan Müslümansılardan Kurtarmakla mümkündür Biline
Oturduğu yerden kalkamayan birinin Kalkamayışının üç sebebi olabilir 1-Ya “fiziksel” bir sakatlık vardır 2-Ya “fikirsel” bir sakatlık vardır 3-Ya da oturduğu yerden kalktığında Ortalığı sarması muhtemel bir kokunun Olabileceği ihtimali söz konusudur Oturan boğanın bu üç halinin tek sebebi Rakamsal demokrasinin nimetleridir Rakamsal demokrasi denilen demokrasi; Demokrasiyi cumhuriyete, Cumhuriyeti sandığa Sandığı da içinden kendisine Bir oy fazla çıkması için Her şeyin bir şekilde Mubah sayıldığı ahlaka indirgeyen demokrasidir
Geç kalmış bir “On Kasım” Ya da Erken bir “Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı” yazısı Atatürkü önceleri ağlayarak sonraları anarak Daha sonra anlayarak anmaya başladık Sanırım geldiğimiz nokta yaşadığımız gerçekler Bize Atatürkü yaşayarak anmanın En doğru anma olduğunu dayatan zamanlardır bunun da yolu Atatürkçülüğün doğru anlaşılmasıdır Cumhuriyetin yüzücü yılına ramak kala Atatürkçülüğü sınırları belli, kişileri belli, Zamanı belli “altı ilke” üzerinden değil de Daha geniş sınırlara, daha geniş kitlelere Ve daha geniş zamanlara hitap edecek “Muasır medeniyet seviyesine” çıkma “Yurtta ve dünyada…