Yazar: Mehmet ÇEVİK
EĞETİMDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ Bilgi çağında Bilgilenmenin mabedi olan okulların Yönetimi; “okul idaresi” sürecinden “İnsan kaynakları” yönetimi sürecine girmelidir. Eğitim yönetimi konusunda Yaşanılması gereken bu zihniyet değişimi Önümüze dört kavram koymaktadır 1-Verimlilik 2-Memnuniyet 3-Yaygınlık 4-Süreklilik 1-verimlilik: Verimliliği; en kısa zamanda En az maliyetle en iyi sonucu almak Şeklinde tanımlayabiliriz. Okulda verimliliğin İki boyutu ya da iki ana konusu vardır. Eğitim ve öğretim Öğretimde verimliliğin beklendiği alan Müfredatın belirlenen zamanda Öğrenciye en…
2008 yılına toplumsal bir korkuyla girdik. Tamda batılılaşma sürecini Avrupa birliği projesiyle tamamlamayı düşünürken birden kendimizi İranlaşma veya Malezyalılaşmanın eşiğinde bulduk. Toplumun bir kesimi cumhuriyetin ve laikliğin sonunun geldiği endişesini yaşarken ve bu korkuyu dillendirirken, diğer kesim yersiz bir korku yaşanıldığını ve bu yersiz korkuyu yaşayanları bir doktora görünmesini istiyor. klinik bir durum Oysa manzara-i umumiye şu: Ülkede bu rejime muhalif olarak hayatını sürdürmüş insanlar, devletin en üst makamlarında. Devletin her makamında pervasızca kadrolaşıyorlar. Ülkeyi pervasızca yönetiyorlar. Devletin her kurumu kendi…
Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig (Kutlu kılan bilgi) adlı eserende “Bellisiz insanlar, bellisiz işlerde belli olur” der. Devleti yönetmenin sırlarını açıklayan üstadın bu cümle ile ifade etmek istediği şey: Devlet adamının kumaş kalitesinin kriz anlarında belli olacağı düşüncesidir. 21. Yüzyılda küreselleşme kavramı modayken, küresel bir ekonomik kriz yaşarken, Türkiye gibi milletler mezarlığı adıyla bilinen coğrafyadaki devleti yöneten kişinin ve kabinesinin ve zihniyetinin, devlet adamlığı kumaşının kalitesi çok önemlidir. Hele ki devlet adamlığı ya da devleti yönetme yetkisi şöyle veya böyle…
“Sırtını kaleye dayamak: Şahsiyet kalesine, Tarih kalesine..” Tabi bir şartla. Yönün geçmişe değil, geleceğe dönük olarak. “Türkiye’nin ruhu” Cemil Meriç belgeseli TRT 2 de yayınlandı. Belgesel kronolojik olarak arı -duru ve dürüsttü. Lakin kronolojik akışın ardındaki fon hiç o kadar da masum değil. Cemil Meriç belgeselinden önce aynı kanalda -ki biz buna girizgâh diyebiliriz- Mehmet Akif’in anıldığı bir program yayınlandı. O programda fon olarak bir Türkiye fotoğrafı kullanıldı. Fotoğraf şu: Kurtuluş savaşı hilafeti, saltanatı kurtarma projesi idi. Bu gerçekleşti. Ama…
Ne mesut günlerdi o günler. Atam Dedem Korkut eline kopuzunu alır, boy boylar soy soylardı. Biz kurdun adının Asena olduğunu bilir, Yurdunun adının da Ergenekon olduğunu düşünürdük. Değilmiş. Günün birinde bir soruşturma başladı. Ortada derin devlet sığ millet kavramları dolaşmaya başladı. Soruşturulan bir terör örgütüymüş. Mevcut hükümeti yıkma planları varmış. Bu planın içinde her düşünceden insanlar bulunuyormuş. Okadar ki birbirini sokakta görse tanımayan veya birbirinin gölgesine kurşun sıkanlar bu örgütün içinde işbirliği yapıyormuş ve bu koca örgütün adı da Ergenekon…