Yazar: Mehmet ÇEVİK
“Halk oyu ile gelenler diktatör olmaz, diktatör seçimle gelmeyenler olur. Atatürk seçimle gelmemiştir.Diktatördür. Erdoğan seçimle gelmiştir diktatör olamaz.” Hanım kızım böyle diyor. Buna samimi olarak inandığına da inanırım. Ama Hitlerinde seçimle geldiğini, Atatürk’ünde, mücadele hayatını bildiğim için, Şu cümleyi kurma hakkını kendimde buluyorum. “Seçimle başlayarak diktatörlüğe gitmek mümkündür. Örnekleri vardır. Seçimle gelmeyip bütün yetkiler elindeyken demokrat olan da vardır. Bunun da örmeği vardır.” Bu kıssadan çıkarılacak hissede şu; “kırk yıllık Kani -ne yapsan -olmuyor Yani”…
Reklamlarda kullanılarak ticaretin, Başını aç, başını kapa diyerek siyasetin, Toplumsal partner olarak şiddetin kurbanı olan. Kurban olmaya rıza gösteren…! Cennetin ayakları altında olduğuna Ve bunun bilincine vardığında dünyanın Cennete döneceğinin idrakine En radikal reformları yaparken sıra kadınları giyim- kuşamına geldiğinde “Onlar ne yapacaklarını bilir” diyecek kadar kadınlara güvenen Bir sesi beklediklerine inandığım, Coğrafyası neresi olursa olsun Irkı ne olursa olsun Dili ne olursa olsun Dini ne olursa olsun Mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun Bütün; Analarımın, Bacılarımın, Kadınlarımın, Kadınlar…
tarihi bir “inanç alanı” olarak görürsen cennetin ve cehennemin olur. ama ne cennetin cennet ne de cehennemin cehennemdir. lakin bu günün kaos yarının kabus olur. tarihi bir “analitik düşünme” alanı olarak görürsen dününü bütün olarak kabul eder, bu gününü gün eder yarınını ihya edersin ben böyle bilirim böyle derim
“Müslümanların perişan olduğu ülkeler: Filistin, Afganistan, Libya, Irak, Yemen, Suriye. Müslümanların mutsuz olduğu ülkeler: Cezayir, Mısır, Fas, Tunus, İran, Lübnan, Pakistan, Özbekistan, Türkistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Suudi Arabistan. Müslümanların mutlu olduğu ülkeler: Avustralya, Kanada,İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya,İsviçre, Norveç, Amerika, Danimarka Hollanda,” EY MÜMİN Müslümanların halkı Müslüman olan ülkelerdeki perişanlığının veya mutsuzluğunun ve fakat “gavur” diyarındaki mutluluğunun sebebi nedir? A-Medeniyet böyledir. Osmanlı döneminde de farklı dinden insanlar (Ki gavurlar) kendi ülkelerinde değil Osmanlı topraklarında mutlu yaşıyordu…
“Anadolu’da İslamî bir bekleyiş var. Dünyanın bir İslam bekleyişi var.” Bir: İslamı, Kur’an temelli ve İslam dinini “Allah ile kul” arasına bir konu olarak gören Allah’la kul arasına hiçbir şeyi sokmayan Bir din bekleyişi var İki; Kur’an-ı bir ansiklopedi gibi gören Ona bu mantıkla yaklaşan, Dini, kul ile Allah arasına yerleştirdiği Tarikat, cemaat, şeyh ve dervişler aracılığı ile Yürütenlerin olmadığı bir dinin beklenişi var Aracılar vasıtasıyla yaşanan din Korkunç sonuçlar doğuran dindir Dini bu şekilde yaşayan Müslümanlara inanırsanız, İslam’ı çok…