Yazar: Mehmet ÇEVİK
Hayatın kendisi bir yarış. Hayat böyle başlıyor. Milyonlarca canlıdan biri Bir şekilde bir yarışı kazanıyor. Ve dünyaya İnsan olarak geliyor. Yarış dünyaya gelişle bitmiyor tabi ki, Dünyayı terk edinceye kadar devam ediyor. Kısaca insan denilen canlının hayatı Bir yarışlar bütünüdür. Aslında bunda sorun yok. Sorun, yarışın neden yapıldığı, Nasıl yapıldığıyla ilgilidir. Eğer ki siz, ana rahmindeki yarışın Nedenini ve nasılını Hayatın bir parçası olarak Devam ettirirseniz, En güçlünün kaldığı, Diğer herkesin helak olduğu Bir “dünya cehennemi” yaratırsınız. Oysa ana rahmindeki…
Bunu şiir diye değil, şiir olsun diye yazıyorum Nerede mutlu bir insan görsem Bende mutlu olurum Mutlu iki insan gördüğümdeyse Tarifsiz bir hal alır mutluluğum Hele ki bir de İki insanın Birlikte mutlu olduklarını görsem Dip yapar mutluluğum, çıldırırım Hâsılı ben, mutlu olmak için Bahane arayan bir adamım Ama yok. Mutsuzum…
“Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür” II.Mehmet FETİH ÇAĞINDAN KEŞİF ÇAĞINA… Şöyle bir gerçek var. Bilinmeli. Fatih, İstanbul’u Kendisinden önceki Padişahlardan daha “dindar” Olduğu için değil, “Bilime” daha fazla önem verdiği için fethedebildi. Kendisi bunun bilicindeydi. Bu bilinci “sahn-ı seman” Medreselerini kurarak, Müfredatının mahiyetini Belirleyerek gösterdi. “Coğrafyaların fethi” çağında “Karadan gemi yürütenlerin” Gerçek torunları “Coğrafyaların keşfi” çağında Dünü bu güne, bu günü yarına…
Cuma seviyesinde olan Namazla ilişkimi Uzun bir zamandan beri “Hazreti Ali” hassasiyeti sebebiyle Sıfır seviyesinde tutuyorum Namazın nasıl kılınacağı Ve önemli üç bölümünün Olduğunu bildiğimi, unutmadığımı Parti görünümlü Bir siyasal organizasyonun Kongresinde yaşanan olay Bana hatırlattı Kongreye gelen bir mesajın Okunması sırasında Hazirunun gösterdiği tutum Namazda Kıyam, Rükü ve Secdenin Olduğunu hatırlamama Kongredeki tutumunda Bu üçlüden İlkinin yaşanması Gibi geldi bana Herkes huşu içinde “Kıyam”da idi sanki Düşündüm de -ne gerek varsa- Başkanlık sisteminin Fiili durumun pekişmesinde Gösterilen “Kıyam”ın Yarı…
Gözüm açıp gördüğüm Hep yanımda bildiğim Her zaman, her şekilde Her şeyime “he” deyicim İlk kez “yok” dedi bana Yoklarla işim yoktu benim Pek çok yok varken zihnimde Ve yok demek için kudururken Zihnimdeki yoklar Ben hayatı Varlar üzerinden yaşıyordum İnsanlara davranışlarım Kapak olsun diye değil Kendime yakıştırdığım davranışları İnsanlık olsun diye yapıyordum Zihnimden “İntikamın soğuk yenen aş” Olduğunu bile geçirmeden Evvelde de ahirde de Sevgi vardı diyor Sevgiyle dolaşıyorum Yokları yok ettim Kini sevgi, nefreti ilgi Düşmanları dost edindim…