Yazar: Mehmet ÇEVİK
Arap baharı denilen Enerji coğrafyasını Kontrol edilebilir kriz Kıvamına dönüştürme süreci Bir adım daha atarak Bölgede kendini daha etkili şekilde Temsil edecek Kürt devletinin Alt yapısı sayılan referandumu Gerçekleştirerek önemli bir adım daha attı Bundan böyle; İsrail kurularak bin dokuz yüz Elliden bu yana orta doğuda Ne ve ya neler yaşandıysa Ön Asya’da da bundan böyle Onlar yaşanacaktır Bu tarihin tekerrürü değil Batı uygarlığının Var olmak ya da yok olmak Çizgisindeki reel politikanın sonucudur Bu coğrafyanın komşusu olan…
Çoklu eğitim 21.yüz yılda Coğrafyalar ve kültürlerin Geçiş yerinde bulunan Bir imparatorluğun Bakiyesi olan Cihan hâkimiyeti Fikri taşıyan “Yetmiş iki millete Bir göz ile bakmasını” bilen Bir ulusal devletin Sınırların kalktığı İnsan sirkülâsyonunun Doruğa çıktığı Bir zaman diliminde Uygulaması kaçınılmaz bir modeldir Çoklu eğitim Ulusal devletin Ulus kavramını kültür üzerinden Yapmasını zorunlu kılar Çoklu eğitim Ulus devletin Çıkarlarını ulus kavramı üzerinden Sorunlarını ise cihanşümul Bir anlayış üzerinden çözmesini ister Çoklu eğitim Ulus devletin Minimum ve maksimum Kültürlerini…
Necip Fazılın Gençliğe hitabesinde kullandığı “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin dâvacısı bir gençlik..” Lafı edebiyat açısından mükemmel Lakin reel politik olarak sıkıntılı Sıkıntı dindar toplum Ve bu toplumun kindar nesil beklentisinde Maalesef bu gün bu sıkıntılı durum Devlet erki tarafından Kurumsallaştırılmaya çalışılıyor Geçen bin yılın reel politiği olan Coğrafyaları fethederek büyüme gerçeğinin Terminolojisi olan; Cihat, gaza gazi şahadet kelimeleriyle Zenginleştirilen kültür ortamı Dün sonuç verdi. Koca bir dünya imparatorluğu yarattı Lakin içinde bulunduğumuz binyılın Reel politiğinde bunlar…
Ozan Ariften dinlemiştim Diyordu ki; “Eşeği okula müdür yapanlar Sınıfların ahıra dönmesine şaşırmamalıdır” Bildiğim bir laf ta şöyle, “Balık baştan kokar” Bir atalar lafıda şöyle der. “Kılavuzu ne bilim ne olanın Burnu bilmem nereden kurtulmaz” Ben bunları sıralıyor Ve ceman yekûn diyorum ki,
Tanıtımı yapılan yeni tarih müfredatı Üzerine düşüncelerim şöyle; Yeni tarih müfredatının iki özelliği var. 1-Tarihi bir bilim sahası olmaktan çıkarıp İnanç alanı haline getiriyor. O kadar ki Osmanlıcılık Sebebi ile Osmanlının yıkılış dönemini anlatmaya içi el vermiyor ve o bölümü Anlatmamak için atmadığı takla kalmıyor 2- Eğitim tamamen sınav merkezli oluyor. Not: iki yaklaşımdan çıkan sonuç – her ne kadar tanıtımda öğrencilerin düşünmesi, yorum yapması dile getiriliyorsa da- bu sistem aklı, vicdanı ve irfanı hür nesil yetiştirmez….